Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) 10 Haziran’da düzenlenmesi beklenen parlamento seçimlerine ilişkin krizde, Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’nun (IHEC) seçimleri askıya alma kararıyla beraber yeni bir sayfa açıldı.
Bir tarafta seçimlerin ertelenmesini isteyen Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), diğer tarafta ise seçimlerin planlandığı üzere 10 Haziran’da düzenlenmesini talep eden Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) duruyordu. IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’nin müdahalesinin ardından komisyon, Federal Mahkeme’nin kararıyla paralel olarak seçim çalışmalarını askıya aldı. Bu karar, Kürdistan Yurtseverler Birliği ile Kürdistan Demokrat Partisi arasında uzun süredir devam eden rekabette tansiyonun yükselmesinin ardından açıklandı.
IKBY’deki seçim düğümü, geçtiğimiz haftalarda KYB’nin itirazları doğrultusunda, Federal Mahkeme’nin azınlıklara tahsis edilen 11 sandalyelik kotayı (Türkmenlere ve Hıristiyanlara beşer sandalye, Ermenilere bir sandalye) kaldırmasıyla beraber yeni bir boyut kazanmıştı. Karar uyarınca azınlık kotalarının kaldırılmasıyla parlamentodaki sandalye sayısı da 111’den 100’e indirilmiş, KDP ise parlamento seçimlerine katılmayacağını açıklamıştı.
Bütün bu süreçlerin ardından uzun süredir Tahran’dan davet bekleyen Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani, İran’a gitti. KYB lideri Bafıl Talabani ise Washington’da bir dizi görüşme yaptı.
‘POLİTİK ANLAŞMAZLIKLAR NEDENİYLE PARLAMENTO İŞLEVSEL DEĞİLDİ’
En son 2019 yılında sandığa giden IKBY’de, Ekim 2022’den bu yana seçimlerin ertelendiğine dikkat çeken Kürdistan Hewler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Yılmaz, “Seçim kararı, kabul etmediği için parlamentodan çıkmıyordu. Bu arada zaten KYB ile KDP arasında yaşanan politik anlaşmazlıklar nedeniyle de parlamento işlevsel değildi, bir tür hükümet krizi yaşanıyordu” dedi.
Doç. Dr. Arzu Yılmaz, IKBY’deki seçim sürecini değerlendirdi.
‘MAHKEME, IKBY’NİN FEDERAL HAKLARININ ALTINI OYACAK KARARLAR ALDI’
KYB’nin bu süreçte Seçim Yasası’na ilişkin itirazları olduğunu ve seçimleri bu yüzden ertelediğini dile getiren Yılmaz, 2023’e gelindiğinde işlerin tersine döndüğüne işaret etti. Azınlık kotalarının KDP’nin elini güçlendirdiğini belirten Yılmaz, KYB’nin kota sistemine karşı çıktığını dile getirdi ve şu ifadeleri kullandı:
“KYB, ilk olarak bu kotanın partiler arasında dağıtılması talebini Irak Federal Mahkeme’ye taşıdı ve mahkeme de, bu kota sistemini tümüyle iptal etti. Bu kararın yanı sıra mahkeme, KDP ile KYB’nin anlaşamadığı diğer konularda, temelde IKBY’nin federal haklarının altını oyacak bir şekilde karara bağladı.”
KDP’nin bu kararların ardından itiraz ettiğini hatırlatan Yılmaz, itirazların ardında iki sebep olduğunu dile getirdi:
“KDP ilk olarak, Federal Mahkeme’nin anayasal bir kurum olmadığını söyledi ve ‘anayasada bu mahkemenin yeri yok’ dedi. Mahkemenin aldığı bir başka karar da, yeni seçim bölgelerinin belirlenmesi ve bu bölgeler için parlamentoda farklı sandalye sayılarının tahsis edilmesiydi. KDP, ikinci olarak da buna itiraz etti. Günün sonunda ise, bu gerekçelere dayanarak seçimlerden çekilme kararı aldı.”
NEÇİRVAN BARZANİ’NİN ‘MEKİK DİPLOMASİSİ’
KDP’nin çekilme kararının azınlıklar tarafından da desteklediğini belirten Yılmaz, bundan sonra ise resmen bir seçim krizinin patlak verdiğini aktardı. “IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, bu noktadan sonra Erbil-Bağdat, Tahran-Washington hatlarında diplomatik temaslarda bulundu” diyen Yılmaz, Neçirvan Barzani’nin bir ‘mekik diplomasisi’ yürüttüğünü ifade etti ve şöyle devam etti:
“Burada özellikle Tahran ve Washington’ın altını çizmek gerekli IKBY de dahil olmak üzere Irak’ta alınan hukuki kararların aslında İran ve ABD tarafında desteklenmediği sürece yaptırım gücü olmadığını bir kez daha gördük.”
‘FEDERAL MAHKEME KARARLARI, TAHRAN’IN ETKİSİNDE ALINIYOR’
Barzani’nin uzun zamandır Tahran’a gitmeyi beklediğini aktaran Yılmaz, İran’da temasların sürdüğü sırada Federal Mahkeme’den seçimlerin ertelendiği yönünde karar açıklandığını belirtti. Federal Mahkeme kararlarının Tahran’ın etkisinde alındığını söyleyen Yılmaz, “Siyasi krizin devam ettiğini işaret eden iki tane konu var” dedi ve şu ifadeleri kullandı:
“Neçirvan Barzani’nin yürüttüğü mekik diplomasisi en son Tahran durağında sonuç verdi ve seçimler şimdilik ertelendi ancak ne zaman düzenleneceğine dair bir tarih açıklanmadı. Bu birinci konu. İkinci konu ise KDP’nin, seçimlerin belirlenen tarihte düzenlenmesi konusunda ısrarcı olunacağı yönündeki açıklaması. Ancak bu açıklama, şu anda bir şey ifade etmiyor.”
Federal Mahkeme’nin kararlarının ‘anayasaya aykırı olduğunu’ söyleyen ve mahkemeyi tanımadığını bildiren KDP’nin, bu açıklamadan sonra seçimlerin ertelenmesi yönünde talepte bulunduğunu anlatan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Federal Mahkeme’nin ‘yasa koyucu bir pozisyonda hukuk dışı faaliyette bulunduğunu’ söyleyen KDP, seçimlerin ertelenemesi için oraya başvurduğunda aslında fiilen Federal Mahkeme’yi de tanımış oldu.”
‘SÜLEYMANİYE, UZUN ZAMANDIR ERBİL İLE BERABER HAREKET ETMİYOR’
Neçirvan Barzani’nin Tahran görüşmelerine paralel olarak KYB lideri Talabani de Washington ziyareti gerçekleştirmişti. Yılmaz, Talabani ve KYB’nin siyasetteki konumunu ise şöyle özetledi:
“KDP ve KYB arasında, uzun zamandır seçimleri aşan bir kriz vardı ve bu kriz, iç politikaya ilişkindi. Süleymaniye’yi yöneten KYB siyasi iradesi, uzun zamandır Erbil ile değil Bağdat’la beraber hareket ediyordu. Ancak Talabani’nin Washington ziyaretiyle beraber, bu anlaşmazlığa bir de dış politika boyutu eklendi. Süleymaniye artık, yalnızca iç politikada değil, dış politikada da Erbil’den bağımsız bir aktör gibi hareket etmeye başladı.”
IKBY’deki siyasi krizin çözümünün ise iki sebebe bağlanabileceğini söyleyen Yılmaz, “Bunlardan ilki, Gazze savaşının nereye evrileceği. İkincisi ise, ABD’de kasım ayında düzenlenecek seçimlerin sonuçları” ifadelerini kullandı.